16 May 2013

Kırgınlık Çabuk Geçmiyor-muş !







Sol elim..
2 yılın dolmasına 13 gün kalan evliliğim.

Nazar mı değdi, yoksa başından beri ben hep polyannamıydım bilmiyorum.
Dün akşam içimden birşeyler koptu.
Okadar kızdım, okadar kırıldım ki.
Bir an herşeyi yakmayı düşündüm.
Neyin içine girdim, neden bukadar sevdim de gözüm kör oldu bilmiyorum.
Hani diyorlar ya sevgiliyken tanıdığın adam kocan olunca farklılaşıyor.
Gerçektende öyle.
Erkeğin kendine güvensizliğinin ürününe kıskançlık diyorlar.
Ama bu öyle bir kıskançlıkki.
Seni önemsemiyor, sadece kendini düşünüyor.
Sana zarar veriyor bu kıskançlık.
Kırılıp, tuz buz oluyorsun.
Birde üstüne normal bir insandan fazla olan siniri eklenince.
Sana bakısından, tavrından korkuyorsun.
Kolunu tuttuğu zaman, tuttuğu yer morarıyor.
Görünürde şiddet yok ama, aslında büyük bir psikolojik şiddet yaşanıyor o evde.
Canın yanıyor, korkuyorsun.
Alıp başını gitmek istiyorsun.
Gidemiyorsun.

Öyle işte.
O sinirle aynanın önüne fırlatılan bir nikah yüzüğü.
Ve uykusuz geçen bir gecenin sabahında yerine takılmayı unutuldu.
Belkide okadar kırgınlıkta yokluğu hissedilmedi.

Kızgınlık geçiyorda, bu kırgınlık geçer mi bilmiyorum ?
Canım fazlasıyla yanıyor.
Durduk yere hıçkırıklara boğulma gibi bir problemde cabası.

Evlilik; parayla, yakışıklı kocayla falan değil, huzurla güzel.

Ve ben o huzuru kaybettim şimdi bulamamaktan korkuyorum.

2 yorum:

Hadi ama sende anlat :)